Bulumia nervosa nasıl bir hastalıktır?

Yaşamı tehdit eden ciddi bir yeme bozukluğudur. Aşırı yeme, telafi edici davranışların tekrarlanması ve kilo almaktan aşırı korkma ile karakterizedir. Aşırı yedikten sonra çoğunlukla görülen tekrarlayıcı  davranış, kendi kendini kusturmadır, böylece hasta kilo alımını engellemek ister.

Bu hastalığın belirtileri nedir?

Kişi sıklıkla dürtüsel bir şekilde yemek yedikten sonra kilo alımını engellemek için kendini kusturur. Kendine saygısı genelde beden görünümüne bağlıdır. Bunun yanında depresyon ve diğer kaygı bozuklukları eşlik edebilir. Aile öfkelenebilir ve kendini çaresiz hisseder. Oysaki böyle olmasını hasta da istememektedir.

Genelde kadınlarda gözlenen bu rahatsızlık dışsal görünümünü çok önemseyenlerde, mankenler gibi bazı meslek gruplarında daha fazla gözlenir. Bu hastalar genelde inatçı bir yapıya sahiptirler ve control edilmekten pek hoşlanmazlar. Kesin olmamakla birikte beynin bazı  alanlarının bulimia nervosa ile  ilişkili olduğunu gösterilmştir. Bunlar duyu-motor, görsel, korteks altı ve limbik sistem alanlarıdır. Bu alanlar kabaca, refleks, davranış, görme-tanıma ve duygularla ilişkilidir. Zaten yeme bozuklukları duygularımızla yakın ilişkilidir.

Tedavisi nasıldır?

Tedavideki hedef hastayı ideal kiloya getirmek değil, organizmayı yeterince sağlıklı hale getirip, uygun bir yeme alışkanlığı kazandırmaktır. Tedavisi uzun ve zorludur. Sabır ister. Hastalar O’nu tedavi eden profesyonellerin kendisini şişmanlatmaya çalıştığını düşündüğü için tedaviye uyumda zorlanır. İlaç tedavisinin yanında bilişsel davranışçı psikoterapi ve diğer bazı psikoterapi tekniklerinin de faydalı olduğu bilinmektedir.

Tedavide yalnızca profesyonel müdahale yeterli değildir, aile ve yakınların da iyileşme sürecinde önemli rolü vardır. İlk etapta, hasta bir sorunu olduğunu inkâr eder, bunun üzerine konuşmak istemez. Kusma ataklarınıda gizler. Bu noktada hastaya sabırlı bir şekilde bunun bir hastalık olduğundan, hayatı tehdit eden sonuçlarından ve değişimin olumlu yanlarından bahsedilebilir.

Hastanın tedavi fikrine sıcak baktığı dönemde de değişime dair korkular hala yoğundur, bu nedenle direnç görülebilir. Bir psikoterapist eşliğinde yeme bozukluğunun hayatındaki işlevini anlaması hastayı değişime ve tedaviye hazırlar. Ancak nasıl yapacağını bilemez.

Profesyonel bir ekip (psikiyatrist, psikolog, beslenme uzmanı, diğer uzmanlar) eşliğinde, kısaca, yeni alışkanlıklar edinme egzersizleri, düşünce ve duygularla baş etme yöntemleri öğretilir, potansiyel tehlikeler saptanır, bir tedavi planı oluşturulur ve yeni ilgi alanları geliştirilir. Bu süreç 5-6 ay sürer ve sonunda hasta kendini aşırı yemeye iten tetikleyicileri fark etmeyi ve bunları engellemeyi öğrenir.

Çalışma Saatleri:
10.00 - 19.00

Prof Dr. M. Alpay Ates Randevu:
0543 876 48 22

iletisim@appaistanbul.com
Caddebostan Mah. Bağdat Cad. Ergun Aprt. No:244 D:11 Kadıköy/İstanbul

Alsiyon Digital Agency © 2018 - 2022