Bilindiği üzere yaşadığımız coğrafya pek çok fay hattının geçiş noktası. Bu nedenle ülkemizde çok sayıda deprem haberi alıyoruz ya da depreme doğrudan maruz kalıyoruz. Her yaşanan deprem sonrasında da televizyonda, gazetelerde, sosyal medyada sık sık “Türkiye bir deprem ülkesi.” cümlesini görüyoruz ve depreme hazır olup olmadığımıza dair tartışmaları takip ediyoruz.

Elbette ki olası bir depreme hazır olmak çok önemli. Ancak bu hazırlık sadece yaşam koşullarını depreme uygun hale getirip gerekli tedbirleri almaktan ibaret olmamalı. Tabi ki gerekli tedbirleri almak

https://www.puttygen.net/

, deprem anında yapılması gerekenler konusunda uzmanlardan bilgi almak, deprem çantası oluşturmak, toplanma alanı belirlemek gibi çeşitli önlemler deprem anı ve sonrası için hayat kurtarıcı nitelikte. Ancak unutmamak gerekir ki kişinin kendini psikolojik olarak depreme hazırlaması da hayat kurtarıcı olabilir. Deprem anında yaşanan kaygı çok doğaldır ve hatta gereklidir.  Deprem gibi hayati tehlike arz eden olaylarda beynimiz bizlere kaç ya da savaş şeklinde iki türe tepki verir. Bu aslında tehlike anında bizim beden bütünlüğümüzü korumaya yönelik bir tepkidir.  Dolayısıyla deprem anında kaygılanmak aslında kaçınılmaz bir durumdur. Ancak bu kaygının paniğe dönüşmesi bizi korumaktan çok zarar verici hale gelebilir. Örneğin pek çoğumuz deprem anında panik yaparak camdan atlayanları ya da kalp krizi geçirenleri duymuşuzdur. Peki, kaygı ve panik arasında ki dengeyi nasıl sağlayabiliriz?

Öncelikle depremin hayatın bir gerçeği olduğu kabul edilmeli. Bireyin kendisini psikolojik olarak buna hazırlaması olay anında verilecek tepkinin orantısız olmasının önüne geçebilir. Depremin her an olabileceğinin farkında olmak tedbirli olmanızı sağlarken olası bir depremde de şok etkisi yaşamamızı azaltabilir. Ancak bahsedilen bu farkındalık paniğe kapılıp yaşamın her anında depremi öncelik yaparak hayatı kısıtlamak demek değildir. Burada vurgulanan kabul yaşam olağan akışında devam ederken olası riskleri yok saymamak anlamındadır.

Bilgi en önemli güçtür. Deprem konusunda faydalı bilgiler edinmek, deprem anında neler yapılması gerektiği konusunda uzmanlardan bilgi almak ve tedbiri elden bırakmamak önemlidir. Doğru ve faydalı bilgiler abartılmış söylemlerden kaçınmanızı sağlarken stresinizi kontrol etmekte yardımcı olacaktır.

Depreme dair duygu ve düşüncelerinizi paylaşmaktan çekinmeyin.  Hissettiğiniz kaygı ve korkuları paylaşmak duygusal boşalma yaşamanızı sağlarken bunları sesli dile getirmek de yaşadıklarınıza farklı açılardan bakmanızı sağlayabilir.

Bahsedilen tüm öneriler göz önünde bulundurulsa dahi kimi zaman olası bir deprem düşüncesi baş edilmesi güç kaygılara neden olabilir ve işlevselliğinizi kısıtlayabilir. Özellikle panik bozukluğu, yaygın anksiyete bozukluğu, obsesif kişilik bozukluğu olan kişilerde deprem kaygısı patolojik düzeylere ulaşabilir. Gerektiğinde bir profesyonelden yarım almaktan kaçınmayın. Hem olası bir deprem düşüncesi nedeniyle hem de yaşanan bir deprem sonrası artan kaygıları kontrol etmekte zorlanıyorsanız bir ruh sağlığı uzmanından yardım almanız faydalı olacaktır.

Klinik Psk. Özge Zelal Yıldız

Çalışma Saatleri:
10.00 - 19.00

Prof Dr. M. Alpay Ates Randevu:
0543 876 48 22

iletisim@appaistanbul.com
Caddebostan Mah. Bağdat Cad. Ergun Aprt. No:244 D:11 Kadıköy/İstanbul

Alsiyon Digital Agency © 2018 - 2022